Bilakis çok hoşumuza giderdi yalnızlık. Üstü tozlarla örtülü kalpleri bir kutu misali açıp içerisindeki canavarı ortaya çıkarmak pek işimize gelmezdi çünkü. Lakin işlerin değiştiği noktalar olmuyo değildi. Muhteris bahçıvanlar gibi gül açacak tomurcuk aradığımızda oluyordu. Sevgiden diyorduk hep, bunların hepsi sevgiden.
Gözü dönmüş duygularımızı görmez oluyorduk.
Muhtelif hisleri bir arada yaşadığımızda çok olurdu. Tersine dönüyordu işler çoğunlukla.
İncecik bir ip, çok ince. Sizi bilmiyorum ama tam da şu an üzerinde yürüyorum. Mülhem bir karakter oluyorum şimdi,
İlham nerede denirse;
Senden.
28 Mart 2018 Çarşamba
10 Mart 2018 Cumartesi
HERCÜMERÇ
Dönüp bakmak istemedim bir daha,
Yüzünün uzaklığı çok yorucu geliyordu.
Yürek denilen organ, organlık görevini üstlenmiyordu.
Aldatıcı sınırlarla yoruluyordum,
Büyük sınırların beni çok aldatıyordu.
Duvarların çoğu zaman kendine çekiyordu,
Daha önce öyle, bir çift göz görmemiştim çünkü,
Bertaraf olmuş hislerin ortasında bir savaşta,
Zafere ulaşayım derken,
Yenik düştüm.
Amiyene bir çölün ortasında,
Hülya görmeye devam eder mi insan?
Neticesi ötürü ben de dolayısıyla,
Tatsız akşamlar yaşadım bir kaç aylığına.
Efsunlu hayallerle avutulmanın sırası değil,
Birlikte gerçeklerle yüzleşeceğiz,
Sisli aydınlığına.
26 Şubat 2018 Pazartesi
MÜSTEHAK
Tahammülsüzleşen noktalardan göğe doğru,
Yükseldikçe alçalan
Fevkalbeşer bir insanın,
Belli olmayan bir yoluyum.
Bizlerle büyük seyahate doğru,
Sarsılan kalplerde
ehemmiyetli yolun,
Pek sonuna doğru,
Yürüyoruz
Bazen uçuyoruz
Ve
Düşünüyoruz birlikte.
Siyah bir gecede, simsiyah bir gecede
Sigaranın dumanına uçuyoruz birlikte.
Kim için olduğunun
Bilincine varırken,
Hiç tanımadan bilmenin,
Verdiği hikmetle
Yolcusuyuz bu yolun,
Sevildiğimiz müddetçe.
Yürüyoruz
Bazen uçuyoruz
Ve
Düşünüyoruz birlikte.
Kalpte yatan o acının tam altında bulunan,
Mizacı sert insanları.
Onlara
Nasıl kapıldığımızı.
Ansızın ve istemsizce, hiç yeri ve zamanı değilken,
Belki serseri, belki mahçup
Hiç umursamadan düşünüyoruz birlikte.
Bir mezbelede..
Yükseldikçe alçalan
Fevkalbeşer bir insanın,
Belli olmayan bir yoluyum.
Bizlerle büyük seyahate doğru,
Sarsılan kalplerde
ehemmiyetli yolun,
Pek sonuna doğru,
Yürüyoruz
Bazen uçuyoruz
Ve
Düşünüyoruz birlikte.
Siyah bir gecede, simsiyah bir gecede
Sigaranın dumanına uçuyoruz birlikte.
Kim için olduğunun
Bilincine varırken,
Hiç tanımadan bilmenin,
Verdiği hikmetle
Yolcusuyuz bu yolun,
Sevildiğimiz müddetçe.
Yürüyoruz
Bazen uçuyoruz
Ve
Düşünüyoruz birlikte.
Kalpte yatan o acının tam altında bulunan,
Mizacı sert insanları.
Onlara
Nasıl kapıldığımızı.
Ansızın ve istemsizce, hiç yeri ve zamanı değilken,
Belki serseri, belki mahçup
Hiç umursamadan düşünüyoruz birlikte.
Bir mezbelede..
16 Şubat 2018 Cuma
SADECE DERT
Münzevi balıklarmışız, ayrı kavanozlarda.
Öyle diyor Fazıl.
Diyor
Ama bilmiyor,
Sen yüklüsün yakamozlarda.
Bedevi bir mülteciyiz,
Hepimiz ayrı çöllerde.
İşte budur farkımız,
Zaman aşımının göğüs kafesinde.
Yaralı bir kavuşmayı sardık,
Bildiğin kavuşmalardan değil bu.
Hissiz bulutlarda,
Geceyi aya saldık,
Susuz balıklarla.
Öyle diyor Fazıl.
Diyor
Ama bilmiyor,
Sen yüklüsün yakamozlarda.
Bedevi bir mülteciyiz,
Hepimiz ayrı çöllerde.
İşte budur farkımız,
Zaman aşımının göğüs kafesinde.
Yaralı bir kavuşmayı sardık,
Bildiğin kavuşmalardan değil bu.
Hissiz bulutlarda,
Geceyi aya saldık,
Susuz balıklarla.
10 Şubat 2018 Cumartesi
MAŞUK PİR
Varsayalım bir hülyanın içindeyiz.
Feragat ettiğimiz bin bir dertten,
Kurtuluşumuzu seyretmekteyiz.
Büyük aşklardan geçmişiz,
Farklı aşklardan.
Hususi bir biçimde serden geçmişiz.
Eski bir defterin içindeyiz,
Tozlu bir defter.
Büyük mutluluklar düşünmekteyiz.
Amansız sevdalara tutkunuz,
Bilirsiniz.
Yine de pek dert etmeyiz.
Neden, bilir misiniz?
Çünkü belli elbet,
Bizler zelil olmaya gelmişiz.
Şad olmak yasak mı bize? Demiştik ya.
Yasaklardan geçip gelmişiz.
Geçmişin tozunu silip atmış vaziyetteyiz.
Siz pek bilmezsiniz.
Bir çok kez düşüp kalkmış fertleriz biz.
En büyük seraplardan uçarak gelmişiz.
Siz elbet bilmez ve bilmeyeceksiniz.
En önemlisi,
İşte şimdi
Tam şu an,
Bir çift gözden
Bir çift sözden
Geçememekteyiz..
Feragat ettiğimiz bin bir dertten,
Kurtuluşumuzu seyretmekteyiz.
Büyük aşklardan geçmişiz,
Farklı aşklardan.
Hususi bir biçimde serden geçmişiz.
Eski bir defterin içindeyiz,
Tozlu bir defter.
Büyük mutluluklar düşünmekteyiz.
Amansız sevdalara tutkunuz,
Bilirsiniz.
Yine de pek dert etmeyiz.
Neden, bilir misiniz?
Çünkü belli elbet,
Bizler zelil olmaya gelmişiz.
Şad olmak yasak mı bize? Demiştik ya.
Yasaklardan geçip gelmişiz.
Geçmişin tozunu silip atmış vaziyetteyiz.
Siz pek bilmezsiniz.
Bir çok kez düşüp kalkmış fertleriz biz.
En büyük seraplardan uçarak gelmişiz.
Siz elbet bilmez ve bilmeyeceksiniz.
En önemlisi,
İşte şimdi
Tam şu an,
Bir çift gözden
Bir çift sözden
Geçememekteyiz..
4 Şubat 2018 Pazar
PİR
Mağlup olunacak bir savaştan,
Sağ çıkan neferleriz biz.
Biz ezelden gelen münasebetin,
Tam ortasına düşen fedaileriz.
Kalpte iyilik, bedende sağlık,
Halkta huzur dileyen bir Bedevi.
İstisnasız her satırda,
Şükretmeyi bilmeyen bir çileci.
Hüdadan dilenen bir dilenci,
Fecir vakti süssüz bir binici.
Nüktelerle sarsılan bir bilincin,
Eskiden beri büyük Muhribiyiz.
Düşüncelerle yok olan,
Fikirlerle çarpışan,
Hususi karşılık koyan,
Sevdamızla firariyiz.
Belki de pek iç açıcı değiliz.
Sağ çıkan neferleriz biz.
Biz ezelden gelen münasebetin,
Tam ortasına düşen fedaileriz.
Kalpte iyilik, bedende sağlık,
Halkta huzur dileyen bir Bedevi.
İstisnasız her satırda,
Şükretmeyi bilmeyen bir çileci.
Hüdadan dilenen bir dilenci,
Fecir vakti süssüz bir binici.
Nüktelerle sarsılan bir bilincin,
Eskiden beri büyük Muhribiyiz.
Düşüncelerle yok olan,
Fikirlerle çarpışan,
Hususi karşılık koyan,
Sevdamızla firariyiz.
Belki de pek iç açıcı değiliz.
1 Şubat 2018 Perşembe
AKİKŞAH
Anlamsız cümlelerin içinde
Bir anlam yakalarken sana koştuğumu hissedebiliyorum artık.
Yerinde olmayan bir şeye sahipken
Sana sahip olmak hiç bu kadar yerinde ve zamanlı olmamıştı benim için.
Gölgenin gölgeme karşı takındığı tavır bile
Bir olmayışın anlamsızlığı ortaya döken
kanıttı aslında bizim için.
Birsizliğin ne demek olduğunu açığa çıkaran
Gün ortasında yüzüme vuran bunu
Sen değil de bir başkası gibiydi sanki
Gölgenin gölgeme bütünlenmesi
Hissettiği anlamsız yobazlık
Sen miydin
Yoksa
Hissiyatsız içimde beliren
Kocaman bir hissiyat mı?
Ya da gölgeni yüreğimin en derine bağlayan
O içinde bulunduğum arzu mu?
Hangisi bilemiyorum.
Bildiğim şey gölgenle de mutluyum
Gölgesiz huzursuz
Tek bildiğim şey
Huzursuzluğun yaratıcısı olan o duyguyu örtmek istemek,
Tek bildiğim şey
İçimde var olan
Var olmaya devam eden
Kocaman bir
Sen
Ve
Gökyüzü.
Bir anlam yakalarken sana koştuğumu hissedebiliyorum artık.
Yerinde olmayan bir şeye sahipken
Sana sahip olmak hiç bu kadar yerinde ve zamanlı olmamıştı benim için.
Gölgenin gölgeme karşı takındığı tavır bile
Bir olmayışın anlamsızlığı ortaya döken
kanıttı aslında bizim için.
Birsizliğin ne demek olduğunu açığa çıkaran
Gün ortasında yüzüme vuran bunu
Sen değil de bir başkası gibiydi sanki
Gölgenin gölgeme bütünlenmesi
Hissettiği anlamsız yobazlık
Sen miydin
Yoksa
Hissiyatsız içimde beliren
Kocaman bir hissiyat mı?
Ya da gölgeni yüreğimin en derine bağlayan
O içinde bulunduğum arzu mu?
Hangisi bilemiyorum.
Bildiğim şey gölgenle de mutluyum
Gölgesiz huzursuz
Tek bildiğim şey
Huzursuzluğun yaratıcısı olan o duyguyu örtmek istemek,
Tek bildiğim şey
İçimde var olan
Var olmaya devam eden
Kocaman bir
Sen
Ve
Gökyüzü.
25 Ocak 2018 Perşembe
KUM
Hülyalar nehrinin tam ortasındayım ben bugün.
Yazmak nedir ve nasıl bir işlevdir hiç bir fikrim yok bugün.
Yavaş yavaş esiyor kasvetli bir direniş,
Bir hastalıktan öteye geçemiyor bugün yazmak
Esiyor dalga yerine.
Güneş nasıl üşütüyorsa ruhunu dalga da elbette esiyor işte.
Öylece yakışıyor zaten ufak bir esinti bu ufacık evrene
Ve ömrüme.
Sihamın tam olarak baş köşesinde..
Yazmak nedir ve nasıl bir işlevdir hiç bir fikrim yok bugün.
Yavaş yavaş esiyor kasvetli bir direniş,
Bir hastalıktan öteye geçemiyor bugün yazmak
Esiyor dalga yerine.
Güneş nasıl üşütüyorsa ruhunu dalga da elbette esiyor işte.
Öylece yakışıyor zaten ufak bir esinti bu ufacık evrene
Ve ömrüme.
Sihamın tam olarak baş köşesinde..
19 Ocak 2018 Cuma
ÜRPERTİ
ürperir rüzgar bile delice
senin yokluğunun isyanından
gün doğarken ya da bir aşk biterken
önemi yok tabiatın ne zaman solduğunun
mutlaka bizler sözü damarlarımızla çizerir hem
korkulacak bir şey yok
ilk heceyi söyledikten sonra dedik ya
gün doğarken yada bir aşk biterken
sebep aramanın anlamı yok
korkulacak hiçbir şey yok
günün aydın yüzü gelir senin yüreğine
hayallerini çizer bir sisli rıhtım misali
Jacques Prevert gibi
son vakit işte bu an
tabiatı delip geçelim mi bu yürekten
ya da şu yürekten
ne önemi var hep beraber bir olup
nehirler delelim
ürpersin yobaz kayalar
senin yokluğunun isyanından
gün doğarken ya da bir aşk biterken
önemi yok tabiatın ne zaman solduğunun
mutlaka bizler sözü damarlarımızla çizerir hem
korkulacak bir şey yok
ilk heceyi söyledikten sonra dedik ya
gün doğarken yada bir aşk biterken
sebep aramanın anlamı yok
korkulacak hiçbir şey yok
günün aydın yüzü gelir senin yüreğine
hayallerini çizer bir sisli rıhtım misali
Jacques Prevert gibi
son vakit işte bu an
tabiatı delip geçelim mi bu yürekten
ya da şu yürekten
ne önemi var hep beraber bir olup
nehirler delelim
ürpersin yobaz kayalar
14 Ocak 2018 Pazar
İLETİLİŞ
Büyük bir belirsizliğin ortasında,
ben çok uzun süre koştum.
koştuğum sürede iletilen,
bir duygunun
bilinmezliğinden ötürü
hissedemediğim büyük şaibesi
çoktan sarmıştı bedenimi
hüzne doğan bir güneşle,
yüreğimizin bütünleşmesini ne zaman yaşayacağız derken,
yüreğimizin kaybettiğimiz
belki de teslim ettiğimiz bir gecedir
işte tam bu gece.
bir de sen ben derken
gitmelerin çok zor olduğunu hissederiz
göğsümüzü o his büyük sarsar
tutunamayacağımız bir dal hayal ettik
ve sarıldık yıllarca
yıllarca büyük yanlış olur hatta
hayatımızı adadık biz bu dallara
ben çok uzun süre koştum.
koştuğum sürede iletilen,
bir duygunun
bilinmezliğinden ötürü
hissedemediğim büyük şaibesi
çoktan sarmıştı bedenimi
hüzne doğan bir güneşle,
yüreğimizin bütünleşmesini ne zaman yaşayacağız derken,
yüreğimizin kaybettiğimiz
belki de teslim ettiğimiz bir gecedir
işte tam bu gece.
bir de sen ben derken
gitmelerin çok zor olduğunu hissederiz
göğsümüzü o his büyük sarsar
tutunamayacağımız bir dal hayal ettik
ve sarıldık yıllarca
yıllarca büyük yanlış olur hatta
hayatımızı adadık biz bu dallara
12 Ocak 2018 Cuma
ÇARK
RÜYANIN İÇİNDE FARKLI BİR RÜYAYA YUVARLANIŞIMIZ ANLATILIYOR BU SERÜVENDE
Çivisi çıkmış bu evrende kahkaha atan insanların isyanlarını bastırması tam da değinilmesi gereken konu olacak bu durumda.
Belki de bir kuşun bir macera araması..
Sevdikçe sevilecek bir rüyanın içİne dalacağız. Devlerin yaşadığı , kızıllığında her yere hakim olan bir gezegenin rüyası.
O dev kazanların içinde de ruhumuz pişecek. Bir bakıma ezileceğiz, yüz üstü de bırakılabiliriz.
Evrenin sonuçlandırdığı ufak tefek aksaklıklar değil mi?
Evet kesinlikle böyle olmalı.
Hem pek önemi de yok değil mi?
Bir evren rüya kurguluyor bir sen,
Senden benden ayrı bir de koca benliğimiz.
Evet rüya değil mi?
Bilhassa senin,
Benim rüyam..
Çivisi çıkmış bu evrende kahkaha atan insanların isyanlarını bastırması tam da değinilmesi gereken konu olacak bu durumda.
Belki de bir kuşun bir macera araması..
Sevdikçe sevilecek bir rüyanın içİne dalacağız. Devlerin yaşadığı , kızıllığında her yere hakim olan bir gezegenin rüyası.
O dev kazanların içinde de ruhumuz pişecek. Bir bakıma ezileceğiz, yüz üstü de bırakılabiliriz.
Evrenin sonuçlandırdığı ufak tefek aksaklıklar değil mi?
Evet kesinlikle böyle olmalı.
Hem pek önemi de yok değil mi?
Bir evren rüya kurguluyor bir sen,
Senden benden ayrı bir de koca benliğimiz.
Evet rüya değil mi?
Bilhassa senin,
Benim rüyam..
10 Ocak 2018 Çarşamba
BELİRTİSİZ
Münzevi bir cahilim,
Dolanırım sokaklarda.
Bir yurt ararım,
Dostluk içinde şura’larda.
Perişan, revan olmuş,
Biçare bir firariyim.
Ümit haliyle dolanır,
Aranırım sokaklarda.
Şaibesiz değilim elbet,
Beni de mazur görün.
Hem ne önemi var,
Olmayan bir kabulün.
Suretini göremedim,
Bir iyilik meleğinin.
Ya da hep istediğim,
Diyarları geçemediğim.
Bundandır işte,
Acım, derdim, kederim
8 Ocak 2018 Pazartesi
İMHA
İnsan düşündü mü bulacak bize bizi
Fikirlerin her yere dağılması,
Çıkarması büyük izi.
Irmakların mavi yerine kırmızıya çalması,
Binlerce yüreğin gökte kavuşması misali
Ağrep sevdalara dalmalı insan,
Tutmalı ucundan köşesinden her dakikanın,
Bedbaht uyanmışsan dünyaya
Rest çekip işte,
tutulmalı bir düşünceye.
Ben
mesela,
ufak bir bünye;
Fikirlere aklı çalan bir bünye işte.
Bazı insanların fikirleri,
Ne oluyor belli.
Bulutlarla örtülmüş tepelere benziyor.
Halbuki fikir,
Büyük bir zikir,
Hem değil mi o
Yanlış anlaşılmanın da doğru anlaşılmanın da muhattapı
Eksendeki Spinoza..
6 Ocak 2018 Cumartesi
MUHAKKAK
Bende bir eksiklik var,
Bir sıkıntım, bir derdim.
Eksiklikte işte burada ya,
Bilmem nedir sıkıntım derdim.
Deryalara uzak olmak mı nedeni?
Irmaklar görememek mi nedeni?
Yoksa tek sorum;
"Benim secerem bu mudur?"
Demek mi?
Bir bedevi oldum bende,
Düşüne düşüne göllerde,
Evet çöllerde değil ama,
Benim derdim de göllerle.
Şad olmak yasak mı bize?
Elbette değildir, elbette..
Sadece şu dünya beni,
Fazlasıyla zelil etti,
Gör, bekle.
Nüktelerini bekledim hep,
Şu dünyanın kahrından,
Sıyrılıp gelmek tek derdim,
Bir anda buradan.
Feragat olmayacağım bu sefer,
Ben istemeyeceğim ayrılığı.
Sende bir adım atma,
Bu diyardan ayrılmayalım.
Rabbena görür halimi,
Ona yanarım bir tek.
Hem şu ufak dünyada,
Sesimi o duyar bir tek.
Firariyim bu diyarda,
Kaçıp geldim yanına.
Sende hususi gör beni,
Yanına koy, hiç ayırma.
Sakıncası yoktur umarım,
Yanına gelmemin?
Hem sen demedin mi,
Ben seni hep severim.
Tamam, sen değil belki,
Ama dünya zelil etti beni.
Perişan olmak istemedim göllerde,
Bak, çöllerdeyim şimdi
2016
2 Ocak 2018 Salı
İMGE
Serüvenlerin içinde kaybolmak için mi uğraşır durursun kalbim?
irili ufaklı dağlara ulaşmak için mi?
ya da durup düşünür müsün hala
hala kararını veremedin mi?
Göklerle bir olup uçmak amaçlı mı yazıyorsun kalbim?
yerle bir olup düşmek amaçlı mı?
Sevmek için mi yazıyorsun?
Sevilmek için mi?
çukurlar içinden hırpalanmadan çıkmak için mi yerle bir oldun sen kalbim?
Denizler karşısında refaha erebilmek için mi?
Evet
Thomas Aquinas gibi
İmgesel bir süreçin verdiği acıya tabi olmak misali
Hayatın yaşattığı zorluklara
Zorlu bir evrenle mi göğüs gerelim isterler?
İsterler, her şeyi isterler
Peki ya sen
Sen ne istiyorsun?
Hiç demezler..
1 Ocak 2018 Pazartesi
HİLKAT
Gözlerin, uçuyordu yanımda, belliydi.
Sözlerin kalbime bir taç gibi oturmuştu hürmetiyle.
Sevgini koynuma aldım ölüm niyetine,
Bak şimdi ölü sevgili, ölü ruhlu, ölü bedenli bir can,
Can bu yaşıyor ama,
Ölü hoyrat alkışlarda.
Ölü gözler, ölü sözler, ölü bir ruh taşıyorum bu süre,
Bir gün gelecek elbette senin sözlerin yanıma,
Kokun burnuma,
Sesin kulaklarımda yankılanacak,
Derdim sürekli ziyan olmuş ruhuma,
Bedeninin yargılanması büyük bir mahkeme içinde,
Suçlu suçsuz pek bir önemi yok,
Çoktan asılmış halbuki bu can.
Güneş gözlerine yansımış, belliydi,
Gözlerinde bir ayna gibi bana beni yansıtmış;
Sevgisiyle,
Sevgili yerine sen hiç aldın mı gökyüzünü koynuna?
Alkışladı mı yıldızlar ayrılık zaferinizi?
Tutup dedin mi güzel gülüşlü bir yıldıza;
Gereklilikler gereklilikler..
Elbette cevap verecektir sana,
Halbuki ziyan olmuş sözlerin, ne önemi var?
Toparlanmayacak sözler birikmiş şimdi bu gölgede.
Sistematik bir çok yanlışın içinde,
Ölümle burun buruna yaşamış yüreğim,
Aslında pek bir önemi yok,
Değeri yok,
Kısaca dünyayı toparlamak zor mu sevgilim?
Sözlerin kalbime bir taç gibi oturmuştu hürmetiyle.
Sevgini koynuma aldım ölüm niyetine,
Bak şimdi ölü sevgili, ölü ruhlu, ölü bedenli bir can,
Can bu yaşıyor ama,
Ölü hoyrat alkışlarda.
Ölü gözler, ölü sözler, ölü bir ruh taşıyorum bu süre,
Bir gün gelecek elbette senin sözlerin yanıma,
Kokun burnuma,
Sesin kulaklarımda yankılanacak,
Derdim sürekli ziyan olmuş ruhuma,
Bedeninin yargılanması büyük bir mahkeme içinde,
Suçlu suçsuz pek bir önemi yok,
Çoktan asılmış halbuki bu can.
Güneş gözlerine yansımış, belliydi,
Gözlerinde bir ayna gibi bana beni yansıtmış;
Sevgisiyle,
Sevgili yerine sen hiç aldın mı gökyüzünü koynuna?
Alkışladı mı yıldızlar ayrılık zaferinizi?
Tutup dedin mi güzel gülüşlü bir yıldıza;
Gereklilikler gereklilikler..
Elbette cevap verecektir sana,
Halbuki ziyan olmuş sözlerin, ne önemi var?
Toparlanmayacak sözler birikmiş şimdi bu gölgede.
Sistematik bir çok yanlışın içinde,
Ölümle burun buruna yaşamış yüreğim,
Aslında pek bir önemi yok,
Değeri yok,
Kısaca dünyayı toparlamak zor mu sevgilim?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)